İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ 2018-15

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ 2018-15

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2018/15)

Ekonomi Bakanlığından:21.04.2018 tarih ve 30398 sayılı R.G.

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 12/5/2017 tarihli ve 30064 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2017/13) ile Brezilya Federatif Cumhuriyeti, Bulgaristan Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya Cumhuriyeti, Hindistan Cumhuriyeti ve Tayland Krallığı menşeli 7307.19 gümrük tarife pozisyonu altında kayıtlı “Boru bağlantı parçaları (diğerleri)” ürününe yönelik başlatılan ve T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen nihai gözden geçirme soruşturmasının tamamlanması neticesinde alınan kararın yürürlüğe konulmasıdır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Brezilya: Brezilya Federatif Cumhuriyetini,

b) Bulgaristan: Bulgaristan Cumhuriyetini,

c) Endonezya: Endonezya Cumhuriyetini,

ç) GTP: Gümrük tarife pozisyonunu,

d) Hindistan: Hindistan Cumhuriyetini,

e) Kurul: İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunu,

f) Tayland: Tayland Krallığını,

g) TGTC: İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelini

ifade eder.

Karar

MADDE 4 – (1) Yürütülen soruşturma sonucunda, mevcut önlemin yürürlükten kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu saptanmıştır. T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanan soruşturma sonucunda ulaşılan bilgi ve bulguları içeren bilgilendirme raporu EK’te yer almaktadır.

(2) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurulun kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile 22/5/2012 tarihli ve 28300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/10) kapsamında uygulanan önlemin mevcut haliyle uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.

GTP

Eşya Tanımı

Menşe Ülke

Firma Unvanı

Dampinge Karşı Önlem

(ABD Doları/Ton)

7307.19

Diğerleri

Çin Halk Cumhuriyeti

Tüm Firmalar

800

Brezilya

Tüm Firmalar

400

Bulgaristan

Tüm Firmalar

400

Endonezya

PT. TRI Sinar Purnama Foundry

253

Diğerleri

400

Hindistan

Jainsons Industries

305

Diğerleri

400

Tayland

BIS Pipe Fitting Industy Conpany Ltd.

147

Diğerleri

400

Uygulama

MADDE 5 – (1) Gümrük idareleri, 4 üncü maddede GTP, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında karşısında gösterilen tutarda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.

(2) Bilgilendirme Raporunda soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup uygulamaya esas olan TGTC’de yer alan GTP ve 4 üncü maddede yer alan tablodaki eşya tanımıdır.

(3) Önleme tabi ürünün TGTC’de yer alan tarife pozisyonunda yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.

Yürürlük

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

 

 

 

EK

BİLGİLENDİRME RAPORU

1. SORUŞTURMAYA İLİŞKİN GENEL BİLGİ VE İŞLEMLER

1.1 Mevcut önlem ve soruşturma

(1) Brezilya Federatif Cumhuriyeti (Brezilya) ve Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli soruşturma konusu ürün ithalatına karşı dampinge karşı önlem 27/4/2000 tarihli ve 24032 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2000/3) ile yürürlüğe konulmuştur. Bahse konu ülkelere yönelik ilk nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) 2005 yılında başlatılmış olup, 7/9/2006 tarihli ve 26282 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/23) çerçevesinde önlemin değiştirilerek uygulanmasına devam edilmiştir.

(2) Bulgaristan Cumhuriyeti (Bulgaristan), Endonezya Cumhuriyeti (Endonezya), Hindistan Cumhuriyeti (Hindistan), Sırbistan-Karadağ Cumhuriyeti ve Tayland Krallığı (Tayland) menşeli boru bağlantı parçaları ithalinde dampinge karşı önlem 7/9/2006 tarihli ve 26282 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/24) ile yürürlüğe konulmuştur.

(3) Brezilya ve ÇHC’ye yönelik olarak ikinci; Bulgaristan, Endonezya, Hindistan ve Tayland’a yönelik olarak birinci NGGS 2011 yılında başlatılmış olup, 22/5/2012 tarihli ve 28300 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/10) çerçevesinde önlemin yürürlük süresi uzatılmıştır.

(4) Bahse konu önlemin yürürlükten kalkması halinde önleme konu Brezilya, Bulgaristan, ÇHC, Endonezya, Hindistan ve Tayland menşeli üründe dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelebilmesinin muhtemel olduğu iddiasıyla Trakya Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Trakya Döküm) tarafından gerçekleştirilen ve Konak Rakor Sıhhi Tesisat Mal.İnş.Tur.Gıda San.ve Tic.Ltd.Şti. firması tarafından desteklenen başvurunun değerlendirilmesi neticesinde, 12/5/2017 tarihli ve 30064 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2017/13) ile başlatılan NGGS kapsamında “nihai bildirim” raporu ilgili taraflarla paylaşılmış ve ulaşılan tespitlere yönelik ilgili tarafların nesnel, kanıtlanabilir ve makul itiraz ve görüşleri değerlendirilmiştir.

1.2 Yerli üretim dalının temsil niteliği

(1) Yönetmelik’in 18 inci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde yerli üretici Trakya Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Trakya Döküm)’nin yerli üretim dalını temsil niteliği değerlendirilmiş ve firmanın anılan yasal hükümler çerçevesinde yerli üretim dalını temsili haiz olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu raporun ilerleyen bölümlerinde Trakya Döküm firması “yerli üretim dalı” olarak anılacaktır.

1.3 İlgili tarafların bilgilendirilmesi, dinlenmesi ve bilgilerin değerlendirilmesi

(1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün Bakanlık tarafından tespit edilen Brezilya, Bulgaristan, ÇHC, Endonezya, Hindistan ve Tayland’da mukim üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik ithalatçılarına ve ayrıca Brezilya, Bulgaristan, ÇHC, Endonezya, Hindistan ve Tayland’da yerleşik diğer üreticilere/ ihracatçılara iletilebilmesini teminen anılan ülkelerin Ankara’daki Büyükelçiliklerine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.

(2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına nereden erişileceği hususunda bilgi verilmiştir.

(3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıştır. Ayrıca ilgili tarafların süre uzatımı yönündeki mâkul talepleri karşılanmıştır.

(4) Yerli üretim dalı, soruşturma süresi boyunca Bakanlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.

(5) Soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen ve soru formu gönderilen ithalatçılardan dokuz ithalatçı firma soru formunu öngörülen sürede yanıtlamıştır. Üretici/ihracatçı soru formuna ise üç ihracatçı firmadan yanıt alınmıştır.

(6) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren “Nihai Bildirim Raporu” 19/2/2018 tarihinde ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur. Söz konusu bildirim, soruşturma konusu ülkelerin Ankara Büyükelçilikleri, Avrupa Birliği (AB)’nin Türkiye Delegasyonu ile soruşturma sırasında görüş bildiren ithalatçı ve ihracatçı firmalar ile yerli üretim dalına iletilmiştir.

(7) Nihai Bildirim Raporu’na ilişkin yerli üretici, ithalatçı ve ihracatçı firmalar ile Endonezya’nın Ankara Büyükelçiliğinden görüş alınmıştır.

(8) Nihai bildirim sonrasında, ilgili tarafların katılımı ile 2/3/2018 tarihinde kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir. Yerli üretici Trakya Döküm firması, bazı ithalatçı ve ihracatçı firmalar ile AB’nin Türkiye Delegasyonu kamu dinleme toplantısına yönelik görüşlerini yazılı olarak da Genel Müdürlüğe iletmiştir.

(9) İlgili taraflardan alınan yanıtlardaki nesnel görüşler, bu raporun ilgili kısımlarında değerlendirilmiştir.

1.4 Gözden geçirme dönemi

(1) Gözden geçirme dönemi olarak 1/1/2014-31/12/2016 arasındaki dönem esas alınmıştır.

2. SORUŞTURMA KONUSU ÜRÜN VE BENZER ÜRÜN

(1) Soruşturma konusu olan önleme tabi ürün; 7307.19 GTP’de yer alan ve “Diğerleri” altında sınıflandırılan boru bağlantı parçaları olup; soruşturmaya konu ürünün 3,5 ABD Doları/Kg CIF kıymetin altında olanlarının ithalatı ülke ayrımı yapılmaksızın gözetim uygulamasına tabidir.

(2) Soruşturma konusu ürün “dövülebilen dökme demirden olanlar” ile “diğerleri” altında yer alan boru bağlantı parçalarını ihtiva etmekte olup döküm teknolojisiyle üretilmektedir. Ürün ergitme, maça, kalıplama, temperleme ve diş açma gibi muhtelif üretim süreçlerinden geçmektedir. Bu çerçevede, endüksiyon ocakları kullanılarak hammadde ergitilip sıvı metal haline getirildikten sonra kum ve katkılarından maça yapılır. Kalıplama teknolojisi kullanılarak kalıplanan ürün kum ve diğer yüzey kirliliğinden temizlendikten sonra temperlenir. Kalıplamadan kaynaklanan köşe ve çıkıntıların taşlanması işlemim müteakiben bağlantı parçalarına diş açılmaktadır.

(3) Önleme tabi soruşturma konusu ürün, inşaat, makine, doğalgaz, altyapı ve her türlü tesisatta kullanılan sıvı veya gaz akışının yönünü değiştiren, boruları birbirine ya da başka parçalara bağlayan veya borunun ucunu kapatan, dişi açılmış dirsek, kuyruklu dirsek, te, rakor, nipel, manşon, kuruva gibi bağlantı elemanlarını içermektedir. Boru bağlantı parçaları, ürünün üst yüzeyinin kaplanıp kaplanmamasına göre siyah ve galvanizli olarak ayrılabilmektedir.

(4) Bazı ithalatçı firmalar soru formuna verdikleri cevaplarda yerli üretim dalının soruşturma konusu ürünün bazı tiplerini üretmediğini, ayrıca yerli üreticinin yeterince ürün çeşitliliği sağlayamadığını ve “yivli kaplin ve yivli boru bağlantı parçaları” üretiminin bulunmadığını ifade etmişlerdir. Yerli üretici firma ile yapılan yazışmalar ve yerinde doğrulama sırasında ulaşılan tespitler neticesinde, üretilmediği iddia edilen ürün tipleri için yerli üreticinin üretme kabiliyetinin bulunduğu; ayrıca, birçok kullanım yeri açısından söz konusu ürünlerin yerli ürünün ikamesi konumunda bulunduğu belirtilmiştir. Öte taraftan, yerli üreticinin geniş bir ürün gamına sahip bulunduğu tespit edilmiştir.

(5) Çoğu ithalatçı firma ithal edilen ürünün tercih sebepleri arasında ilk olarak fiyatı göstermektedir. Ayrıca, ithal ürün kalitesinin soruşturma konusu yerli ürüne göre daha iyi olduğuna yönelik iddialar yerli üretim dalının gerekli kalite yönetim sistemi belgelerine sahip olması nedeniyle yerinde bulunmamıştır.

(6) Soruşturma süresince bazı ithalatçı firmalar tarafından önlem kapsamı eşya tanımının değiştirilmesi gerektiğine yönelik iddialar alınmış olup söz konusu iddiaların “benzer ürün” tanımına halel getirmediği anlaşılmıştır. Bu çerçevede, 7307.19 GTP’ si altında yer alan ürünler, üretim tekniklerine, fiziksel özelliklerine ve teknik standartlarına göre ayrım olmaksızın dampinge karşı önlem kapsamında yer almaktadır.

(7) Soruşturma ile ilgili olarak bazı ithalatçı firmalar “paslanmaz çelik” ürünlerinin üretiminin bulunmadığını ifade etmişlerdir. Ancak, söz konusu “paslanmaz çelik” ürünleri, önleme tabi soruşturma konusu ürün olan 7307.19 GTP’si altında sınıflandırılmamakta olup bu soruşturma kapsamında yer almamaktadır.

(8) 2000/3, 2006/23, 2006/24 ve 2012/10 sayılı Tebliğler ile sonuçlandırılan soruşturmalarda yerli üretici tarafından üretilen ürün ile önleme konu ülkeler menşeli ürün arasında fiziksel özellikler, ürün çeşitliliği ve kullanım alanları olarak “benzer ürün” tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılık bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu defa soruşturma kapsamında yapılan değerlendirmede, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesi çerçevesinde benzer ürüne yönelik tespiti değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır.

(9) Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar bağlayıcı nitelikte olmayıp genel içerikli ve bilgi amaçlıdır.

3. DAMPİNGE İLİŞKİN BELİRLEMELER- DAMPİNGİN DEVAMI VEYA YENİDEN MEYDANA GELME İHTİMALİ

3.1 Genel açıklamalar

(1) Yönetmelik’in 40 inci ve 41 inci maddeleri çerçevesinde soruşturma kapsamında yeniden damping marjı hesaplanmamıştır. Öte yandan Yönetmelik’in 35 inci maddesi çerçevesinde, gözden geçirme döneminde yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zararın devam etmesinin veya tekrar etmesinin muhtemel olup olmadığına ilişkin olarak esas soruşturmada tespit edilen damping marjları, soruşturma konusu ülkenin ihracat kapasitesi ve küresel ihracat fiyatları incelenmiştir.

3.2 Dampingin devamı veya yeniden meydana gelme ihtimaline ilişkin değerlendirme

(1) Meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin devam edip etmeyeceğini veya yeniden meydana gelip gelmeyeceğini incelemek amacıyla ilk soruşturmada tespit edilen damping marjları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda ilk soruşturmada tespit edilen damping marjlarının; CIF değerin, Brezilya için %57,4’ü (Tupy), Bulgaristan için %95,91’i, ÇHC için %158’i (Jinan) ve %192’si (diğerleri), Endonezya için %25,08’i (PT. TRI Sinar Purnama Foundry) ve %156’sı (diğerleri), Hindistan için %22,93’ü (Jainsons Industries Regd.) ve %183’ü (diğerleri) ve Tayland için %10,21’i (BIS Pipe Fitting Industry Company Ltd.) ve %110’u (diğerleri) oranında olduğu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu damping marjı seviyelerinin meri önlemin mevcut olmadığı piyasa koşullarında üretici/ihracatçı firmaların dampinge konu fiyatlarla soruşturma konusu ürünü Türkiye’ye ihraç etme eğilimini göstermesi bakımından önem arz ettiği düşünülmektedir.

(2) Değerlendirme kapsamında, önleme tabi ülkelerin soruşturma konusu üründe ihracat kabiliyeti değerlendirilmiştir. Bu amaca yönelik olarak Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) verileri dikkate alınmıştır. Önlem konusu ürünün dünya ihracat pazarının, 2014 yılında 2,1 milyar ABD Doları, 2015 yılında ise 2 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleştiği kaydedilmiştir. 2016 yılı dünya ihracat pazar değeri ise 1,8 milyar ABD Doları’dır. Dünya ihracat pazarından ülkelerin aldıkları paylar incelendiğinde, ÇHC’nin dünya ihracat pazarından en fazla payı aldığı görülmektedir. Bu kapsamda, ÇHC’nin önlem konusu üründe 2014 yılında yaklaşık 627 milyon ABD Doları olan ihracatının 2015 yılında 596 milyon ABD Doları olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir. 2014 yılında %29 olan ÇHC’nin payının 2015 yılında %31’e yükseldiği kaydedilmiştir.2015 yılı istatistiklerine göre, ÇHC’den sonra dünya ihracatından en fazla pay alan diğer 3 ülke ise ABD, Almanya ve İtalya’dır. Türkiye ise önlem konusu üründe 2014-2016 döneminde sırasıyla gerçekleştirdiği yaklaşık 20 milyon ABD Doları, 14,3 milyon ABD Doları ve 10,5 milyon ABD Doları ihracat ile dünya ihracat sıralamasında 27 nci sırada yer almaktadır.

(3) ITC istatistiklerinde ülkelerin 2014-2016 dönemi ihracat miktarları incelendiğinde, ÇHC’nin ihracat miktarlarının bu piyasada yer alan diğer tüm önemli ihracatçı ülkelerin ihracat miktarlarının oldukça üzerinde seyrettiği görülmektedir. Buna göre, ÇHC’nin 2014 yılındaki ihracat miktarı 268.929 Ton iken ABD, Almanya ve İtalya’nın ihracat miktarları sırasıyla 30.763 Ton, 19.532 Ton ve 10.803 Ton olarak tespit edilmiştir. 2016 yılında ise ÇHC’nin ihracat miktarı 267.168 Ton iken ABD, Almanya ve İtalya’nın ihracat miktarları sırasıyla 26.352 Ton, 19.314Tonve 11.949 Ton olarak gerçekleşmiştir.

(4) ITC verilerine göre 2014 ve 2015 yıllarında soruşturma konusu ülkelerin önlem konusu üründe dünya ihracat pazarından aldıkları toplam pay %40 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, soruşturma konusu ülkelerin 2014 yılında yaklaşık 880 milyon ABD Doları olan toplam ihracatları, 2015 yılında 771 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. İhracat miktar verileri incelendiğinde ise, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen toplam ihracat miktarı 2014 yılında 317.465 Ton iken, 2015 yılında 308.575 Ton olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılında ise soruşturma konusu ülkelerin önlem konusu üründe dünya ihracat pazarından aldıkları toplam pay %40 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, soruşturma konusu ülkelerin toplam ihracatları 2016 yılında 718 milyon ABD Doları ve 316.673 Ton olarak gerçekleşmiştir.

(5) ITC istatistiklerine göre, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ihracat verileri incelendiğinde, 2014-2016 döneminde söz konusu toplam altı ülkeden gerçekleşen ihracat FOB birim fiyatının dünya ortalama FOB ihraç birim fiyatının altında seyrettiği kaydedilmiştir. 2014 yılında dünya ortalama ihracat fiyatı 4.117 ABD Doları/Ton iken, bu ülkelerden gerçekleşen ortalama FOB ihraç birim fiyatı 2.769 ABD Doları/Ton olarak kaydedilmiştir. 2016 yılında ise dünya ortalama ihracat fiyatı 3.510 ABD Doları/Ton iken, soruşturma konusu toplam altı ülkeden gerçekleşen ortalama FOB ihraç birim fiyatı 2.268 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir. Bu ülkelerden 2014-2016 döneminde Türkiye’ye gerçekleşen toplam ihracatın ortalama birim fiyatının, söz konusu ülkelerden dünyaya gerçekleştirilen ihracat birim fiyatından daha düşük olduğu gözlenmiştir. Buna göre, 2014 yılında soruşturma konusu ülkelerin dünyaya gerçekleştirdiği ortalama ihraç birim fiyatı 2.769 ABD Doları/Ton iken Türkiye’ye ihracatın birim fiyatı 2.042 ABD Doları/Ton olarak tespit edilmiştir. 2016 yılında ise soruşturma konusu ülkelerin dünyaya gerçekleştirdiği toplam ihracatın birim fiyatı 2.268 ABD Doları/Ton iken Türkiye’ye ihracatın birim fiyatı 1.814 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(6) Bazı ihracatçı firmalar, söz konusu ITC istatistiklerinde soruşturma konusu üründe dünyadaki önemli ihracatçı ülkeler arasında yer aldığı görülen Avusturya ve İtalya’da soruşturma konusu ürün imalatının bulunmadığını; bu kapsamda ITC verilerinin soruşturma konusu ürün gerçekleriyle örtüşmediğini ifade etmiştir. Önlem konusu ülkeler arasında Avusturya ve İtalya yer almamakta olup: söz konusu hususun ITC verilerinin ihracat temelli olmasından kaynaklandığı değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, herhangi bir uyumsuzluk bulunmamaktadır.

(7) Söz konusu bilgi ve tespitler birlikte değerlendirildiğinde meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingli ithalatın devam etmesinin veya yeniden ortaya çıkmasının muhtemel olduğuna kanaat getirilmesine yetecek nesnel ve kanıtlanabilir verilerin mevcut olduğu değerlendirilmiştir.

4. ZARARA İLİŞKİN BELİRLEMELER- ZARARIN DEVAMI VE YENİDEN MEYDANA GELMESİ İHTİMALİ

4.1 İthalatın hacmi ve gelişimi

(1) Yönetmelik’in 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde artış olup olmadığı incelenmiştir. Zarar incelemesine esas dönem 1/1/2014-31/12/2016 dönemi olarak belirlenmiştir. Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı ve soruşturmaya konu ülkelerden yapılan ithalatın incelemesinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır.

4.2 Ürünün genel ithalatı ve ithalatın fiyatları

(1) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde tüm ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 8.505 Ton olan ithalatın, 2015 yılında yükselerek 10.185 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 10.532 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Genel ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 4.248 ABD Doları/Ton, 4.217 ABD Doları/Ton ve 4.125 ABD Doları/Ton olmuştur.

4.3 Ürünün önlem konusu ülkelerden ithalatı ve ithalatın fiyatları

(1) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde Brezilya’dan gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 0.02 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 0.01 Ton seviyesine gerilediği, 2016 yılında ise 0.81 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Brezilya’dan ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 38.294 ABD Doları/Ton, 46.454 ABD Doları/Ton ve 6.444 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(2) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde Bulgaristan’dan gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 441 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 317 Ton seviyesine gerilediği, 2016 yılında ise 298 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bulgaristan’dan ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 3.686 ABD Doları/Ton, 3.668 ABD Doları/Ton ve 3.673 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(3) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde ÇHC’den gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 3.756 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 4.609 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 4.036 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. ÇHC’den ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 4.185 ABD Doları/Ton, 4.165 ABD Doları/Ton ve 4.195 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(4) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde Endonezya’dan gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 511 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 305 Ton seviyesine gerilediği, 2016 yılında ise 502 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Endonezya’dan ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 3.766 ABD Doları/Ton, 3.809 ABD Doları/Ton ve 3.680 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(5) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde Hindistan’dan gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 428 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 529 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 297 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Hindistan’dan ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 4.043 ABD Doları/Ton, 3.941 ABD Doları/Ton ve 4.019 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(6) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde Tayland’dan gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 64 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 310 Ton seviyesine yükseldiği, 2016 yılında ise 374 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Tayland’dan ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 3.806 ABD Doları/Ton, 3.639 ABD Doları/Ton ve 3.636 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(7) 2014-2016 döneminde tüm önlem konusu ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 5.200 Ton olan ithalatın, 2015 yılında yükselerek 6.071 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 5.508 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Önleme tabi ülkelerden toplam ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 4.086 ABD Doları/Ton, 4.075 ABD Doları/Ton ve 4.072 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

4.4 Ürünün üçüncü ülkelerden ithalatı ve ithalatın fiyatları

(1) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde üçüncü ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 3.305 Ton olan ithalatın, 2015 yılında yükselerek 4.114 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 5.024 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Üçüncü ülkelerden toplam ithalatın birim fiyatı ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 4.503 ABD Doları/Ton, 4.427 ABD Doları/Ton ve 4.182 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(2) Bazı firmalar tarafından; yerli üretim dalının, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalata yönelik olarak dampinge karşı önlem alınmasını yerli üretim dalını tekel konumuna getirmek için istedikleri; ayrıca, yerli üreticinin önlem konusu üründe Türkiye pazarındaki talebi tam olarak karşılayamaması nedeniyle ithalatın zorunlu olarak gerçekleştirildiği ifade edilmiştir. Ancak, dampinge karşı önlemin ithalat yasağı niteliği taşımaması, ayrıca halihazırda ürünün üçüncü ülkeler de dahil olmak üzere ithalatının yapıldığı ve yapılabileceği pek çok ülkenin bulunması bu iddiaları mesnetsiz bırakmaktadır.

4.5 Türkiye toplam benzer mal tüketimi ve pazar payları

(1) Türkiye toplam benzer mal tüketiminin hesaplanmasında başvuru sahibi yerli üreticinin yurt içi satışları genel ithalat miktarı ile toplanmıştır. Yerli üretim dalının yurtiçi satışlarının ve soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın toplam tüketime oranlanmasıyla pazar payları hesaplanmıştır.

(2) Bu çerçevede, Türkiye toplam tüketiminin 2014 yılında 100 iken, 2015 yılında 126, 2016 yılında 131 seviyesine ulaştığı tespit edilmiştir. Yürürlükteki önlemin de etkisiyle; yerli üretim dalının 2014 yılında 100 birim olan pazar payını 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 107 ve 108 birim seviyesine yükselttiği görülmüştür.

(3) Brezilya’nın 2014 yılında 100 olan pazar payı endeksi, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 51 ve 3.621 olarak gerçekleşmiştir.

(4) Bulgaristan’ın 2014 yılında 100 olan pazar payı endeksi, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 57 ve 51 olarak gerçekleşmiştir.

(5) ÇHC’nin 2014 yılında 100 olan pazar payı endeksi, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 97 ve 82 olarak gerçekleşmiştir.

(6) Endonezya’nın pazar payı endeksi ise 2014 yılı 100 olarak kabul edildiğinde, 2015 yılında 47 ve 2016 yılında 75 olarak gerçekleşmiştir.

(7) Hindistan’ın pazar payı endeksi ise 2014 yılı 100 olarak kabul edildiğinde, 2015 yılında 98 ve 2016 yılında 53 olarak gerçekleşmiştir.

(8) Tayland’ın pazar payı endeksi ise 2014 yılı 100 olarak kabul edildiğinde 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 385 ve 446 olarak gerçekleşmiştir.

4.6 Fiyat kırılması

(1) Fiyat kırılması, soruşturma konusu ürünün Türkiye piyasasında oluşan fiyatlarının yerli üretim dalının yurtiçi satış fiyatlarının ne kadar altında kaldığını göstermektedir. Bu kapsamda, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını ne ölçüde kırdığı incelenmiştir.

(2) Fiyat kırılması hesaplanırken; CIF ithal fiyatın üzerine, Brezilya, ÇHC, Hindistan ve Tayland’dan gerçekleştirilen ithalat için %3,7 ve diğer soruşturma konusu iki ülke için %0 gümrük vergisi ile tüm soruşturma konusu ülkeler için makul sayılabilecek bir oran olarak CIF kıymetin %4’ü tutarındaki diğer ithal masrafları eklenerek ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda fiyatların hangi düzeyde oluşacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyatlara dampinge karşı önlem eklenmemiştir, Bulunan değerler ile başvuru sahibi yerli üreticinin yurtiçi satış fiyatları karşılaştırılmıştır.

(3) Fiyat kırılması hesaplanırken, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye pazarına giriş fiyatları yerli üretim dalının iç piyasa satış fiyatlarıyla karşılaştırılmıştır. Hesaplamalar 2016 yılı için yapılmıştır.

(4) Bu kapsamda, Brezilya dışındaki soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatlarını CIF değerin %X ila %XX’ına tekabül eden değer aralığında kırdığı görülmüştür.

(5) Bazı ihracatçılar tarafından, Nihai Bildirim Raporunda fiyat kırılması hesabının nasıl yapıldığı hususunun açık bir şekilde belirtilmediğinden bahisle fiyat kırılması oranlarının olduğundan yüksek düzeyde gözüktüğü; ayrıca zarar incelemesinde fiyat kırılmasının yanı sıra fiyat baskısı analizinin de yapılmasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Nihai Bildirim Raporunda, fiyat kırılması oranlarına ülke bazında ayrı ayrı yer verilmemiş olmakla birlikte; fiyat kırılması hesabında dikkate alınan hususlar belirtilmiştir. Bu kapsamda, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatlarını kırıp kırmadığı, kırdığı durumda ise hangi değer aralığında kırdığı hususları ifade edilmiştir. Öte taraftan, Antidamping Anlaşması ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca: yürütülen bir nihai gözden geçirme soruşturmasında fiyat kırılması analizine ilave olarak fiyat baskısı analizinin de yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

(6) Bazı firmalar tarafından fiyat kırılması hesabında, soruşturma konusu ülkeler için halihazırda geçerli olan güncel gümrük vergisi oranlarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Söz konusu fiyat kırılması analizinde; hesaplamalar soruşturma dönemi olan 2016 yılı için yapıldığından, o yılda geçerli gümrük vergisi oranları dikkate alınmıştır.

4.7 Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

(1) Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesinde yerli üretim dalı niteliğini haiz Trakya Döküm firmasının 2014-2016 yılları arasındaki verileri esas alınmıştır. Yönetmelik’in 17 nci maddesi hükümleri çerçevesinde, soruşturma konusu ithalatın yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri üzerindeki etkisinin tespiti amacıyla, zarar dönemi içerisinde yerli üretim dalının üretim, satış, pazar payı, yurtiçi fiyatlar, kapasite, kapasite kullanımı, maliyetler, stoklar, istihdam, verimlilik, nakit akışı, kârlılık, net dönem kârı/zararı gibi göstergeleri analiz edilmiştir.

(2) Söz konusu dönem için yapılan zarar analizinde eğilimi görebilmek amacıyla TL bazındaki veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan yıllık ortalama üretici fiyatları endeksi kullanılarak enflasyondan arındırılmış, reel hale getirilmiş ve 2014 yılı baz alınarak endekslenmiştir.

a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)

(1) Yerli üretim daimin benzer üründe 2014 yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2015 yılında 102, 2016 yılında ise 112 olmuştur.

(2) Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe kurulu kapasitesi 2014-2016 döneminde sabit kalırken; KKO endeksi bahse konu dönemde sırasıyla 100, 102 ve 112 olarak tespit edilmiştir.

b) Yurt içi ve yurtdışı satışlar

(1) Yerli üretim daimin soruşturma konusu üründe 2014 yılında 100 olan yurt içi satış miktar endeksi, 2015 yılında 136, 2016 yılında ise 142 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Aynı dönemde, soruşturma konusu ürünün yurt içi satışlarının değeri reel olarak incelendiğinde 2014 yılında 100 olan yurtiçi satış değerinin 2015 yılında 154 ve 2016 yılında 179 olarak gerçekleştiği görülmüştür.

(3) Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe yurt dışı satışları ise miktar bazında 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 yılında 62; 2016 yılında ise 0,13 olarak gerçekleşmiştir.

(4) Soruşturma konusu üründe yurtdışı satışların değer bazında gelişimi incelendiğinde ise 2014 yılında 100 olan değer endeksinin 2015 yılında 60; 2016 yılında ise 0,15 seviyesinde gerçekleştiği görülmüştür.

(5) Yerli üretim dalının yurt içi birim satış fiyat endeksi baz yılda 100 iken 2015 yılında 114, 2016 yılında ise 126 seviyesinde gerçekleşmiştir.

c) Pazar payı

(1) Soruşturma konusu üründe yerli üretim dalının pazar payı endeksi 2014-2016 döneminde sırasıyla 100, 107 ve 108 düzeyindedir.

ç) Stoklar

(1) Yerli üretim dalının benzer üründeki stok verileri incelendiğinde, miktar bazında 2014 yılında 100, 2015 yılında 40 olan stok endeksinin, 2016 yılında 70 seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.

(2) 2014-2016 döneminde stok çevrim hızları ise sırasıyla 100, 315 ve 174 olarak gerçekleşmiştir.

d) İstihdam

(1) Yerli üretim dalının doğrudan işçi sayısı endeksi 2014 yılında 100, 2015 yılında 98 ve 2016 yılında 97 olarak tespit edilmiştir.

e) Ücretler

(1) Yerli üretim dalının aylık brüt işçi ücret endeksi 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 yılında 112, 2016 yılında ise 118 düzeyinde gerçekleşmiştir.

f) Verimlilik

(1) Yerli üretim dalının benzer ürün üretiminde işçi başına düşen üretim rakamını yansıtan verimlilik endeksi 2014-2016 döneminde sırasıyla 100, 104 ve 116 olmuştur.

g) Maliyetler ve kârlılık

(1) Yerli üretim daimin benzer üründe ortalama birim ticari maliyet endeksi 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 yılında 109, 2016 yılında ise 115 olmuştur.

(2) Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe ticari maliyetleri ve ortalama yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan yurt içi ürün birim kârlılık endeksi 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 yılında 138, 2016 yılında ise 184 düzeyinde gerçekleşmiştir.

(3) Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe toplam birim kârlılığı 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 ve 2016 yılında sırasıyla 120 ve 161 olarak gerçekleşmiştir.

ğ) Nakit akışı

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün satışlarından elde ettiği nakit akışı endeksi 2014 yılı 100 olarak alındığında 2015 yılında 145, 2016 yılında ise 185 olarak tespit edilmiştir.

h) Büyüme

(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, bilançosunda yer alan aktif büyüklüğü reel olarak 2014-2016 döneminde sırasıyla 100, 101 ve 126 olarak gerçekleşmiştir.

ı) Net dönem kârı/zararı

(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak 2014 yılında 100 olan net dönem kâr/zararı, takip eden yıllarda sırasıyla 84 ve 65 olarak gerçekleşmiştir.

i) Sermaye artışı

(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2014 yılında 100 olan öz sermaye büyüklük endeksi takip eden yıllarda sırasıyla 108 ve 85 olarak gerçekleşmiştir.

j) Yatırımların seyri

(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin olarak 2014-2016 döneminde tevsi yatırımı gerçekleşmemiştir. 2014 yılında 100 olan yenileme yatırım endeksi ise takip eden yıllarda sırasıyla 52 ve 68 olmuştur.

4.8 Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi

(1) Gözden geçirme döneminde yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; soruşturma konusu üründe yürürlükteki önlemin de etkisiyle üretim ve yurtiçi satışlar ile birim kârlılık ve ürün nakit akışının arttığı; firma geneli göstergeler olarak adlandırılan firmanın net satışlarının toplam değeri ve firma bilanço aktif büyüklüğü gibi göstergelerinin olumlu seyir izlediği tespit edilmiştir.

(2) Öte taraftan, gözden geçirme döneminde soruşturma konusu üründe yurtiçi satış miktarı artış hızının düştüğü, birim ticari maliyetin arttığı, yurtdışı satış miktarı ve ürün istihdamı gibi bazı ekonomik göstergelerin olumsuz seyir izlediği; firma geneli göstergeler olarak adlandırılan firma net satışlarının toplam değerinin artış hızında, firma net kârında ve firma özsermayesi gibi göstergelerde bozulmalar yaşandığı tespit edilmiştir.

(3) Bazı ihracatçı firmalar ile Bulgaristan Ekonomi Bakan Yardımcılığı ve Avrupa Birliği Türkiye Delagasyonu yerli üreticinin genel ekonomik göstergelerinde olumlu bir seyrin söz konusu olduğunu belirtmişlerdir. Ancak gözden geçirme döneminde soruşturma konusu üründe birim ticari maliyetin arttığı, yurtdışı satış miktarı ve ürün istihdamı gibi bazı ekonomik göstergelerinin olumsuz seyir izlediği; 2016 yılında, 2014 yılına göre firma geneli göstergeler olarak adlandırılan firma yemleme yatırımları ve firma özsermayesi gibi göstergelerde bozulmalar yaşandığı tespit edilmiştir.

(4) Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından yerli üreticinin kapasite kullanım oranının %100’ün üzerinde olduğu, bu durumun ithalata ihtiyaç duyulabileceğine ilişkin bir gösterge olduğu belirtilmiştir. Halihazırda, ürünün ithalatının yapıldığı ve yapılabileceği pek çok ülke bulunmakta olup; yerli üretim dalının kapasite kullanım oranı, değerlendirmede dikkate alınan unsurlardan sadece bir tanesidir. Bu çerçevede, kapasite kullanım oranı seviyesinin, tek başına zarar değerlendirmesinde olumlu veya olumsuz bir sonuca ulaşmak için yeterli olmadığı değerlendirilmiştir.

(5) Bazı ithalatçı firmalar tarafından yerli üreticinin dış pazarda, iç pazara verdiği fiyatlardan daha düşük fiyat politikası izlediği iddia edilmiştir. Ancak, yerli üreticinin gözden geçirme döneminde ortalama yurtdışı birim fiyatının, ortalama yurtiçi birim fiyatından daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

(6) Endonezya Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret Genel Müdürlüğü ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunca, yerli üreticinin ekonomik göstergelerinde oluşan zararın esasen yerli üreticinin etkin çalışmamasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Ancak, yerli üretici firmanın gözden geçirme döneminde verimliliğinin arttığı, bu çerçevede; yerli üretim dalında meydana gelen zararın iç dinamiklerden kaynaklanmadığı belirlenmiştir.

5. DAMPİNGİN VE ZARARIN DEVAMI VEYA YENİDEN MEYDANA GELMESİ İHTİMALİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

5.1 Genel açıklamalar

(1) Yönetmelik’in 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve zararın devam etmesinin veya yemden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, önleme tabi ülkelerdeki kapasite ve ihracat potansiyeli ile talebi etkileyen unsurlar incelenmiştir. Önleme tabi ülkelerin ihracat kabiliyeti, Uluslararası Ticaret Merkezi (International Trade Center – ITC) verileri ile Türkiye Müteahhitler Birliği’nin İnşaat Sektörü Raporu ve Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD)’nin Boru Sektörü Raporlarından faydalanılarak incelenmiştir.

5.2 Dampingin devamına veya yeniden meydana gelme ihtimaline ilişkin belirlemeler

(1) Bu raporun üçüncü bölümündeki değerlendirme çerçevesinde mevcut önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampinge konu olan soruşturma konusu ithalatın yeniden ortaya çıkmasının muhtemel olduğuna kanaat getirilmiştir.

(2) Değerlendirmelerde bütünlük sağlamak amacıyla, meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde önlem konusu ülkeler menşeli ihracat kapasitesinin Türkiye piyasasına yönelme ihtimali incelenmiştir.

(3) İlk soruşturmada tespit edilen damping marjlarının; CIF değerin, Brezilya için %57,4’ü (Tupy), Bulgaristan için %95,91’i, ÇHC için %158’i (Jinan) ve %192’si (diğerleri), Endonezya için %25,08’i (PT. TRI Sinar Purnama Foundry) ve %156’sı (diğerleri), Hindistan için %22,93’ü (Jainsons Industries Regd.) ve %183’ü (diğerleri) ve Tayland için %10,21’i (BIS Pipe Fitting Industry Company Ltd.) ve %110’u (diğerleri) oranında olduğu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu damping marjı seviyelerinin meri önlemin mevcut olmadığı piyasa koşullarında üretici/ihracatçı firmaların dampinge konu fiyatlarla soruşturma konusu ürünü Türkiye’ye ihraç etme eğilimini göstermesi bakımından önem arz ettiği düşünülmektedir.

(4) Soruşturma konusu ürünün dünya ihracat pazarının, 2014 yılında 2,1 milyar ABD Doları, 2015 yılında ise 2 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleştiği kaydedilmiştir. 2016 yılı dünya ihracat pazar değeri ise 1,8 milyar ABD Doları’dır. Dünya ihracat pazarından ülkelerin aldıkları paylar incelendiğinde, önlem konusu ülkelerden ÇHC’nin dünya ihracat pazarından en fazla payı aldığı görülmektedir.

(5) ITC istatistiklerine göre, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ihracat verileri incelendiğinde, 2014-2016 döneminde söz konusu toplam altı ülkeden gerçekleşen ihracat FOB birim fiyatının dünya ortalama FOB ihraç birim fiyatının altında seyrettiği kaydedilmiştir. 2014 yılında dünya ortalama ihracat fiyatı 4.117 ABD Doları/Ton iken, bu ülkelerden gerçekleşen ortalama FOB ihraç birim fiyatı 2.769 ABD Doları/Ton, olarak kaydedilmiştir. 2016 yılında ise dünya ortalama ihracat fiyatı 3.510 ABD Doları/Ton iken, soruşturma konusu toplam altı ülkeden gerçekleşen ortalama FOB ihraç birim fiyatı 2.268 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir. Bu ülkelerden 2014-2016 döneminde Türkiye’ye gerçekleşen toplam ihracatın ortalama birim fiyatının, söz konusu ülkelerden dünyaya gerçekleştirilen ihracat birim fiyatından daha düşük olduğu gözlenmiştir. Buna göre, 2014 yılında soruşturma konusu ülkelerin dünyaya gerçekleştirdiği ortalama ihraç birim fiyatı 2.769 ABD Doları/Ton iken Türkiye’ye ihracatın birim fiyatı 2.042 ABD Doları/Ton olarak tespit edilmiştir. 2016 yılında ise soruşturma konusu ülkelerin dünyaya gerçekleştirdiği toplam ihracatın birim fiyatı 2.268 ABD Doları/Ton iken Türkiye’ye ihracatın birim fiyatı 1.814 ABD Doları/Ton olarak gerçekleşmiştir.

(6) Bu raporun 3 üncü bölümündeki tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde önlem konusu ülkelerdeki üretici/ihracatçıların Türkiye pazarında yerleşik dağıtım ağına sahip oldukları bilinmekte olup boru bağlantı parçalarının temel kullanım alanları arasında inşaat sektörünün başı çektiği de dikkate alındığında, bu işkolunun faaliyetlerinden dolayı önlem konusu ürüne yönelik oluşan talep artışının soruşturma konusu ülkelerde yerleşik üretici ve ihracatçılar için cazip koşullar sunduğu değerlendirilmektedir.

(7) Önlem konusu ürünün fiyata duyarlı olduğu dikkate alındığında, esas soruşturmada ithalatçı firmaların dampingli ithalatı tercih etmelerindeki en önemli faktörlerden birinin kendileri için rekabet avantajı sağlayan düşük fiyat olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bu tespit geçerliliğini sürdürmektedir.

(8) Çelik Boru İmalatçıları Derneği’nin Boru Sektörü Raporuna göre, soruşturma konusu ürüne yönelik talebin, boru imalatı ve yurtiçi satışlardaki artıştan etkilendiği de dikkate alındığında, 2014-2016 döneminde %24 oranında artan Türkiye çelik boru üretiminin boru bağlantı parçalarına olan talepte de artışa yol açtığı değerlendirilmiştir.

5.3 Zararın devamı veya yeniden meydana gelebilme ihtimaline ilişkin belirlemeler

(1) Bu raporun 4.7 ve 4.8 inci alt başlıklarında da değerlendirildiği üzere, yerli üretim dalının gözden geçirme döneminde soruşturma konusu üründe yurtiçi satış miktarı artış hızının düştüğü, birim ticari maliyetin arttığı, yurtdışı satış miktarı ve ürün istihdamı gibi bazı ekonomik göstergelerin olumsuz seyir izlediği; firma geneli göstergeler olarak adlandırılan firma net satış değeri artış hızı, firma net kârı ve firma özsermayesi gibi göstergelerde bozulmalar yaşandığı tespit edilmiştir.

(2) Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin bütüncül olarak değerlendirilmesi neticesinde, firmanın net satış değeri artış hızı, firma net kârı ve firma özsermayesi gibi göstergelerde bozulmalar yaşandığı; firmanın net satışlarının toplam değeri ve firma bilanço aktif büyüklüğü gibi göstergelerinin ise olumlu bir seyir izlediği saptanmıştır. Söz konusu olumlu seyrin ortaya çıkmasında, meri önlemin etkili olduğu düşünülmektedir.

(3) Diğer taraftan, reel verilerle yerli üretim dalının yurtiçi satış miktarını 2014 yılından 2015 yılına geçişte %36 arttırırken; 2015 yılından 2016 yılına geçişte %4,4 arttırabildiği gözlemlenmiştir. Gözden geçirme döneminde yurtdışı satış miktarında ise önemli bir gerileme mevcuttur. Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründeki kârlılığı, gözden geçirme döneminde olumlu bir seyir izlemiş olsa dahi; firmanın net kârında 2014-2016 döneminin tamamında görülen gerileme, yerli üretim dalının söz konusu gösterge ve bu gösterge ile bağlantılı diğer finansal unsurlar bakımından kırılgan bir yapı sergilediğini göstermektedir. Firma özsermayesinde yaşanan gerileme ile birlikte değerlendirildiğinde; mevcut önlemin yürürlükten kalkması halinde yurtiçi satış miktarının artış hızında yaşanan gerilemenin daha da belirgin hale geleceği ve firmanın mevcut satış seviyesini korumak için maliyet altı satışlara ağırlık vereceği; söz konusu durumun kârlılık ile bağlantılı diğer ekonomik göstergelerin de bozulmasına yol açacağı değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, firmanın söz konusu göstergelerinin, meri önlemin yürürlükten kalkması halinde yerli üretim dalı üzerinde zararın yeniden oluşma haline işaret ettiği değerlendirilmiştir.

(4) Öte yandan mevcut duruma etki edebilecek “diğer etkenler” incelendiğinde, söz konusu ekonomik göstergelerdeki bozulmanın yurt içinde diğer üreticilerle olabilecek rekabet şartlarından kaynaklanmadığı; benzer ürünün imalat ve/veya tüketim biçiminde farklılığın yaşanmadığı ve diğer tüm etkenler dikkate alındığında; söz konusu etkenlerin, mevcut önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve zararın devam etmesi veya yeniden tekrarlaması ihtimaline ilişkin değerlendirmeyi zayıflatmadığı veya tümüyle geçersiz kılmadığı saptanmıştır.

6. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

(1) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurul’un kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile 22/5/2012 tarihli ve 28300 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/10) kapsamında uygulanan önlemin mevcut haliyle uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.

 

 

GTP

Eşya Tanımı

Menşe Ülke

Firma Unvanı

Dampinge Karşı Önlem

(ABD Doları/Ton)

7307.19

Diğerleri

Çin Halk Cumhuriyeti

Tüm Firmalar

800

Brezilya

Tüm Firmalar

400

Bulgaristan

Tüm Firmalar

400

Endonezya

PT. TRI Sinar Purnama Foundry

253

Diğerleri

400

Hindistan

Jainsons Industries

305

Diğerleri

400

Tayland

BIS Pipe Fitting Industy Conpany Ltd.

147

Diğerleri

400

div#stuning-header .dfd-stuning-header-bg-container {background-image: url(https://www.cncgumruk.com/wp-content/uploads/2022/07/back.jpg);background-color: #ffc800;background-size: initial;background-position: top center;background-attachment: scroll;background-repeat: initial;}#stuning-header div.page-title-inner {min-height: 550px;}